22 Eylül 2014 Pazartesi

MONTESSORİ YAKLAŞIMI

Montessori yaklaşımı



Montessori yaklaşımının temelleri fizikçi ve eğitimci olan Dr. Maria Montessori tarafından atılmıştır. Günümüzde Montessori yaklaşımı birçok ülkede okul öncesinde ve ilköğretimde bir eğitim modeli olarak uygulanmaktadır. Montesorri yaklaşımının temeli bireysel eğitime dayanır. Yetişkinin çocuğun gelişim sürecinde yapabileceği tek şey çocuğun önündeki engelleri kaldırmak ve onun ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu yaklaşımda her çocuğun kendine özgü bir birey olduğu ve kendi kapasitesi doğrultusunda öğrenebildiği kabul edilir. Çocuklara araştırma, deneme, hatalar yapma ve bunları kendi kendilerine düzeltebilmeleri için fırsatlar tanınmalıdır. Eğitim çocuğun sahip olabileceği deneyimleri zenginleştirme ve tecrübelerini ilerletme yönünde ona olanaklar sunulmasıyla mümkün olabilir.
Bu yaklaşımda öğretilecek olan bilgiler, çocukların anlayabileceği düzeyde somutlaştırılır ve ezber kaygısı olmadan öğrenilmeleri için de bir takım yöntem ve materyallerle sunulur. Farklı duyu organları ile materyallerin çeşitli özelliklerini keşfetmeleri, öğrenmeleri için çocuklara özgür ve rahatlatıcı bir ortam sunulur. Çocuklara ihtiyacı olan çevreyi sağlamak ve o çevre içerisinde bağımsız bir şekilde öğrenmesine olanak sunmak esas alınır. Montessori yaklaşımında gerçeklik ve doğallık büyük önem taşır.
Sınıflarda ve okuldaki diğer alanlarda çocuklar istedikleri şekilde, özgürce dolaşma hakkına sahiptirler. Aynı zamanda, sınıflarda alışılmışın dışında, farklı yaş gruplarından çocuklar bulunur. Bu sistem, çocukların birbirlerinden öğrenmelerine, deneyim kazanmalarına ve toplumsal gelişimlerine olanak sağlamaktadır.
Sınıflarda, çocuğun istediği etkinliği seçebilmesi için gerekli ortam hazır bulunur; dolayısıyla çocuklar ne yapmak istediklerine kendileri karar verirler. Kendilerine ve ilgilerine göre seçtikleri etkinliklerle, istedikleri süre boyunca ilgilenirler.
ÖĞRETMENİN ROLÜ
Montessori sınıflarında öğretmen, alışılmış “öğreten” rolünden daha farklı bir konumdadır. Her şeyden önce öğretmen çevreyi hazırlayan/tasarlayan kişidir. Çocukların çevre ile ilişkiye girmelerinden, deneyim kazanmalarından sorumludur. Çocuklara kaynak oluşturan ve sunan öğretmen, öğreten kişiden çok bir rol modelidir.
Öğretmenin bir diğer önemli rolü ise sınıf içerisinde sürekli olarak gözlem yapması ve kayıt tutmasıdır. Bu şekilde, her çocuğun gelişimini detaylı olarak inceler ve bireysel gelişimlerini değerlendirir.
SINIF ORTAMI
Montessori sınıfları rahatlatıcı, sıcak ve katılımı teşvik edici özellikte düzenlenir. Canlı renkler kullanılır. Sınıflarda başlıca kullanılan materyaller, 5 duyuyu harekete geçirmek amacıyla kullanılan duyu materyalleri, el ve parmak kaslarını güçlendirmek için her evde bulunan günlük yaşam materyalleri, dil gelişimini destekleme amaçlı dil materyalleri ve matematik becerilerini destekleyici matematik materyalleridir. Materyallerin düzeni, basitten karmaşığa, somuttan soyuta doğrudur. Materyaller belli bir kavram üzerine yoğunlaşır, her materyal bir sonraki adımda gelecek olan ileri kavramlar için temel oluşturur. Materyallerin birbirini takip ediyor olması çocuğun bilgisini bir temel üstüne oturtarak sağlam bir şekilde ilerlemesini sağlar.
Montessori materyallerinin bir özelliği de “hata denetim mekanizmasına” sahip olmalarıdır. Bu sayede çocuk bir yetişkinin yönlendirmesine ihtiyaç duymadan kendi başına çalışır, hatalarını düzeltebilir ve sonucu değerlendirebilir. Montessori materyalleriyle çalışırken çocuklar bir yandan kendi hızlarında öğrenme deneyimleri edinirken, bir yandan da somut nesnelerle ve duyularını kullanarak başladıkları öğrenme serüveninde soyut düşünme becerisi kazanır; farklı alanlarda çalışmayı ve öğrenmeyi seven bireyler olurlar.
Sınıflarda kullanılan materyaller gerçek yaşamda kullanılan, doğal materyallerdir. Örneğin,  su içmek için gerçek cam bardaklar, ütü yapmak için gerçek ütü, birşey kesmek için gerçek bıçaklar kullanılır Bunun yanı sıra, her materyalden bir tane olması, çocukların birbirlerini beklemelerini, dolayısıyla da başkalarına karşı sabırlı ve saygılı olmayı doğal bir yoldan öğretir.
Sınıflarda çocukların serbestçe hareket edebilmeleri ve kendi başlarına uygulamalar yapabilmeleri amaçlanır. Sınıf düzeni ve kullanılan materyaller çocukların fiziksel özelliklerine uygun, çocuk boyutlarındadır. Mobilyalar, çocukların hareket ettirebilecekleri ağırlıkta ve boyutlardadır. Dolaplar çocuk boyundadır, çocuklar istedikleri zaman dolapların her rafına rahatlıkla ulaşabilirler. Çekmeceler ve kapılar çocuklar tarafından kolayca açılıp kapanabilir. Duvarlardaki kıyafet askıları çocukların yetişebileceği boydadır. Çocukların kendi başına giyip çıkarabileceği giysiler; parmaklarıyla kavrayabilecekleri ve avuçlarına sığacak materyaller bulunur.

Kaynakça:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder