28 Mart 2014 Cuma

kaktüsün dikenleri:)

Bir haftadan beri çocuklar perişan durumda,şu ortalıkta dolaşan virüs can be cerenede uğradı.Ateş öksürük çocukları mahvetti.Can bu süre içinde evde dinleniyor.Bende 1 haftadan beri uykusuzluktan çöktüm nihayet.Bende hastalandım.Cerenim dün akşam ateşler içindeydi,Gece ateşini düşürdüm neyse .Bugün tekrar ikisini doktora götürdüm.Ceren bronşit olmuş.Can düzelmeye başlamış nihayet.Eve geldiğimizde cerenim uyurken can ile yaptık bu etkinliği.Kaktüse kürdandan dikenler yaptık.Can kürdanları kırdı yapıştırdı.Sonra kaktüsümüze çiçekte yaptık onlarıda yapıştırdık.Kaktüsümüz muhteşem olmuştu:)Bugün yaptığımız bu etkinlik motor gelişimimizede yardımcı olmuştu.




27 Mart 2014 Perşembe

GEMS EĞİTİMİ NEDİR?

GEMS Nedir?
     GEMS – Great Explorations in Math and Science (Fende ve Matematikte Büyük Araştırmalar) – heyecan verici etkili fen ve matematik etkinliklerini sınıflara taşıyan kaliteli ve esnek bir ders programıdır. Fermuarlı bir çanta içinde gerçekleşen kimyasal tepkimeden dev boyutlu sabun köpüklerinin oluşturulmasına, uzaydan geldiği söylenen garip yeşil bir maddeden güneş ısısı deneylerine kadar bütün GEMS etkinliklerinin amacı, temel bilimsel kavram ve yöntemleri açıklarken hayal gücünü etkilemektir. İlk olarak Lawrence Bilim Merkezi’nde geliştirilmiş ve ardından ülke çapında yüzlerce öğretmen tarafından sınanmış olan GEMS öğretmen kılavuzları, öğretmenlerin en çok fayda sağlayabileceği şekilde güncelleştirilmektedir.

     GEMS etkinlikleri, kolayca elde edilebilen, ucuz malzemelerle gerçekleştirilir ve özel bir fen ya da matematik eğitimi almış olmanızı gerektirmez. Öğretmen kılavuzlarında, her bir ünitede kullanılacak malzemeler hakkında ayrıntılı bilgi verilmekte ve etkinliklere nasıl hazırlanılması gerektiği anlatılmaktadır. Ünitelerin işlenme süreleri öğrencilerinizin durumuna bağlı olacaktır, ama önerilen süre 2 – 12 derstir. Ortalama bir ünitenin hangi sınıflar için önerildiği belirtilmektedir. Üniteler anasınıfından başlayarak onuncu sınıfa kadar kullanılabilmektedir. Bununla beraber, birçok öğretmen, etkinlikleri daha küçük ya da daha büyük öğrencilere uyacak şekilde değiştirmiştir.

     GEMS üniteleri, fen bilgisi eğitiminde “gözetimli keşif” yönteminin en iyi yönlerini yansıtmaktadır. Gözetimli keşif yöntemi bireylerin öğrenime doğrudan katılımını vurgular. Bu tür etkinlikler, sadece ders kitaplarının kullanıldığı yönteme oranla daha fazla güdülenme yaratmakta ve bilim adamlarının gerçekte ne yaptığının daha gerçekçi bir şekilde anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır. Daha da önemlisi, GEMS etkinlikleri öğrencilerin temel fen ve matematik kavramlarını anlamalarını ve günlük yaşamlarında gerek duydukları sorgulama alışkanlığını edinmelerini sağlamaktadır. GEMS “Bilim Şenliği Öğretmen Kılavuzları” sınıflarda gerçekleştirilebilecek bir dizi gösteriyi anlatmaktadır. Öğrenciler, ön planda oldukları rahat bir ortamda, belirli tek bir sonuca ulaşmalarının gerekmediği araştırmalarda görev almaktadır. Bilim şenlikleri okullarda ve kamuya açık alanlarda büyük gruplara yönelik olarak da düzenlenebilmektedir.

    
GEMS Projesinin Amaçları Nelerdir?
      GEMS Projesi şu amaçları gerçekleştirmek için etkinliğe dayanan bir yöntemi kullanmaktadır:
     - Bağımsız öğrenen ve eleştirel düşünebilen bireyler yaratmak.
·     - Öğrencilerin fen ve matematikteki öncü kavramları anlamalarını sağlamak.
·     - Temel fen ve matematik becerilerinin önemini göstermek.
     - Fen ve matematiğe karşı olumlu bir tutum edinilmesini sağlamak.  
    
GEMS Yöntemi
 
     Tasarımları gereği GEMS etkinlikleri eylemle başlar. Kavramlar, öğrenciler konuyla tanıştıktan ve konu hakkında bir fikre sahip olup soru sormaya başladıktan sonra tartışılmaktadır. Önce yapıp sonra açıklamak şeklindeki bu yöntem, öğrencinin kendiliğinden harekete geçmesini, konunun temelindeki kavram ve fikirleri anlamak için gereken deneyimi edinmesini ve eleştirel düşünmesini sağlamaktadır. İdeal olarak öğrencileriniz, bu etkinliği gerçekleştirerek anlamalarını istediğiniz kavramlara sorularıyla kendiliklerinden yönelecektir.
 
     GEMS etkinlikleri öğrencilerin kendi başlarına buluş yapmalarına olanak tanımaktadır ve öğretmen kılavuzları size bu süreci destekleyip vurgulayan yöntemler önermektedir. Sizin kılavuzluğunuzdaki öğrenciler, sorgulamayı ve sonuç çıkarmayı öğrenerek daha iyi dünya modelleri oluşturacaktır. Bu gözetimli keşif yöntemi kısıtlı ders süresi içinde kavramları öğretmeniz ve işlem becerileri edindirmeniz için pratik bir yöntemdir.
 
 
 
 
     GEMS yöntemi sadece fen bilgisindeki işlem becerilerinin ve kavramların bir listesi değildir. Yaklaşım da önemlidir. Birçok öğrenci, lise çağına ulaştığında fen öğrenimi görmek isteyip istemediğine ve fende başarılı olup olmayacağına karar vermiş durumdadır. Her GEMS etkinliği öğrencilere fen bilgisinin eğlenceli olduğunu ve bilim yapabileceklerini göstermek için tasarlanmıştır. Bu yaklaşım, genel olarak bilime karşı olumlu bir görüş açısı yaratmak açısından olduğu kadar, öğrencilerinizin etkinlikler sırasında daha kapsamlı düşünmelerini sağlamak açısından da önem taşımaktadır.
 
     Bütün fen eğitimi programları belirli bir bilim görüşünü anlatır. GEMS etkinlikleri, bilimin yapısına ilişkin şu düşünceleri aktarmak için tasanlanmıştır:
 
·        Bilim sorgulamadır. Adli Tıp Kimyası’nda sorgulama bir hareket noktasından başlar: “Bu fidye notunu yazmak için hangi kalem kullanılmış?” Ooblek: Bilim Adamları Ne Yapar? dersinde öğrenciler hem sıvı hem de katı gibi görünen bir maddeyi araştırırlar. Öğrenciler doğal olarak, “Bu madde katı mı, yoksa sıvı mı? Dokunduğumda sert olmasına rağmen nasıl bu kadar akışkan olabiliyor? Bulunduğu yerden kaldırmaya kalkışırsam neler olacak?” gibi sorular sorarlar.
 
·        Bilim araştırmadır. GEMS etkinlikleri öğrencilerin kendi araştırmalarından doğan sorulara yanıtlar bulmasına kılavuzluk etmektedir. Öğrenciler, Balık Alanları Çizimi dersinde, sınıftaki akvaryumun ekolojik yapısını araştırmak için sistemli bir örnekleme tekniği kullanırlar. Kağıt Havlu Sınaması dersinde, hangi marka kağıt havlunun daha dayanıklı olduğunu bulmak için kendi deneylerini tasarlarlar.
 
·        Bilim ortak bir girişimdir. GEMS etkinlikleri, öğrencilerin takım halinde çalışmasını, bütün takımların deneyimlerine dayanan sonuçlar çıkartmasını ve bilimsel toplantılar düzenlemesini sağlayarak bilimsel gayreti harekete geçirmektedir. Örneğin Kovan Vızıltısı’nda ilkokul öğrencileri sınıfta bir arı kovanı yaparlar. Köpük – Bilim’de takımlar halindeki öğrenciler deterjan köpüklerinin çapını ölçer ve hangi marka deterjanın en büyük köpük balonunu çıkardığını saptamak için sınıf ortalamasını hesaplarlar. Lahana Kimyası’nda ev içindeki kimyasal maddeleri sınıflamak için bir toplantı düzenlerler. QUADICE bir takımdaki öğrencilerin diğer takımdakiler karşısında strateji geliştirmek için birbirlerine yardımcı oldukları ortak bir matematik oyunudur. Grup Çözümleri’nde, öğrenciler dört kişilik takımlar halinde, ancak hep birlikte çalışırlarsa çözebilecekleri problemlerin çözümünü bulmaya çalışırlar.
 
·        Bilim dünyanın anlamını bulmaktır. Bir bilim adamının amacı, olguları keşfetmek için sorulara yanıtlar bularak doğaya ve dünyaya gittikçe daha çok benzeyen modeller oluşturmaktır. GEMS üniteleri, öğrencilerin sorular sormasına, bu sorulara yanıt vermesine ve daha kapsamlı düşünsel modeller oluşturmasına yardımcı olan temel kavramları anlatmaktadır. Örneğin, Dünya, Ay ve Yıldızlar öğrencilerin dünyayı bir küre olarak algılamalarını ve bu modeli, ayın niçin biçim değiştirdiği ve dünyanın diğer tarafındaki insanların niçin düşmediği gibi soruları yanıtlarken kullanmalarını sağlamaktadır. Sıvı Araştırmaları’nda öğrenciler sıvıların özelliklerini öğrenerek maddeleri ve madde sınıflandırmalarını anlamaktadır.
 
Bilim Eğitimi Stratejileri
 
Sorular Niçin Bu Kadar Önemlidir?
 
     Öğretmenler değişik nedenlerden ötürü soru sorarlar. Öğrencilerin belirli bir konu hakkında o anda neler bildiklerini veya neler düşündüklerini bilmek isteyebilirler. Gördükleri, işittikleri, öğrendikleri şeylerin bazı özellikleri üzerinde dikkatlerini yoğunlaştırmaları için soruları kullanabilirler. Sorular aynı zamanda öğrencilerin sınıftaki deneyimleriyle diğer deneyimleri arasında bağlantı kurmalarına yardımcı olarak hatırladıkları diğer bilgi ve düşüncelerle işlenen konu arasında ilişki kurmalarını sağlamaktadır. Sorular öğrencilere kendi kendilerine mantık yürütme, gerçeklerle düşünceleri birleştirme ve sonuç çıkarma ya da kuram oluşturma fırsatı tanımaktadır. Soru sormakla bilimin en önemli aşamalarından biri olan kendi düşüncelerimizin ve sonuçlarımızın sorgulanması modelini de oluşturmaktayız.
 
     “İyi” sorular sormayı öğrenmek eğitimin en zorlayıcı yönlerinden biridir. İyi sorular konusunda hepimizin katılabileceği bazı düşünceler şunlardır: Bir tek yanıtı olmayan, “Niçin Ooblek’in akışkan olduğunu düşünüyorsun?” gibi  sorular, belirli bir tek yanıtı olan “Sıvının tanımı nedir?” gibi sorulara oranla öğrencilerin yaratıcı düşüncelerini daha çok desteklemektedir. Bazı sorular daha kapsamalı düşünmeyi gerektirmektedir ve böylece öğrenciler incelemeye, değerlendirmeye ve bilgileri yeni bir yolla birleştirmeye zorlanmaktadırlar. Diğer sorular sadece bilgi isterler. Her sorunun kendine göre bir yeri vardır.
 
     GEMS etkinlikleri öğrencilerin daha kapsamlı düşünmesini sağlayan uygun sorular önermektedir. Ama siz yine de sık sık, öğrencilerin söylediği ve yaptığı şeylere karşılık sorular oluşturmak zorunda kalacaksınız. Bir öğrenci size bir soru sorduğunda genellikle ilk strateji, “Bu iyi bir soru. Sen ne düşünüyorsun?” demektir. İkinci strateji, diğer öğrencilere düşüncelerini sormaktır. (Tanıdığımız bazı öğretmenler bütün öğrencilerin sorularını öğretmene sormadan önce, sıralarında birbirlerine sormalarını rahat sorgulama yapmakta ve düşüncelerini netleştirmek için kavramları daha rahat açıklamaktadır. Bir ortaklık oluşturulduğunda, kendi içlerinde türdeş olmayan küçük gruplar, bireysel farklı göz önünde bulundurmadan, diğerlerine karşı olumlu tavırlar sergilemektedirler.
 
MATH THEIR WAY
 
     Oyunla matematik programı. California Üniversitesi’nin desteklediği anaokulundan  6. sınıfa kadar matematik eğitiminde öğrencinin çalışmaya  katılımını sağlayan aktif matematik eğitimi sağlamaktadır. Küçük yaşlardan itibaren sayı kavramı ile tanışma, karşılaştırma yapma, gruplama yapma, tahminde bulunma, dizi, seri oluşturma, işlem özelliklerini anlama gibi matematikteki temel zihinsel süreçleri göz önüne alarak etkinlikler hazırlanmış.Aktiviteler Amerika’daki merkezden öğretmenlere atölye çalışmaları düzenleyerek öğretilir, özel malzemelerle  etkinlikler yapılır.Gems fen-matematik programı ile birbirini tamamlamaktadır.Özellikle 1. ve 2. sınıf öğrencileri matematik kavramları ile yeni tanışacağından  bu program hem öğrencilerin matematikten zevk almalarını sağlamakta, hem de daha sonraki eğitimlerinde matematiğe karşı olumlu bir tutum edinmelerinin sağlamaktadır.
 
     Milli Eğitim Bakanlığının  bütün okullarda uygulanan yeni matematik programı malzemeleri ve hedefleri ile uyuşmaktadır. Bu program aktiviteler konusunda öğretmenleri y bilgilendirebilir ve yöntem konusunda yardımcı olabilir. Programla ilgili uygulamalar sonucuna göre aktiviteye dayalı matematik eğitimi öğrencilerin temel kavramları doğru anlamalarına, 4 işlem becerisinin gelişmesine ve matematik dersinin çok sevmelerini sağlamaktadır.
 

SCAMPER EĞİTİMİ NEDİR?




 SCAMPER yaratıcı düşünmenin geliştirilmesinde kullanılan uygulanması kolay, eğlenceli bir beyin fırtınası yöntemidir. Çocuklara farklı düşünme, hayal kurma ve sezgilerini kullanarak özgün ürünler ortaya koyma şansı verir.

SCAMPER zihinsel kalıplarımızın ötesinde hareket etmemizi sağlar. Çocuklara düşüncelerini değiştirmeleri ya da birleştirmeleri konusunda adım attırarak yaratıcı düşünmelerini sağlar. Michalko´´ya göre SCAMPER´´ın felsefesi şudur: Her fikir varolan başka bir fikirden doğar

SCAMPER okulöncesinden başlayarak her düzeyde eğlenceli bir şekilde uygulanabilir. İlk olarak Osborn tarafından geliştirilmiş daha sonra Eberle tarafından da hatırlanması kolay bir şekilde yeniden düzenlenmiştir. İngilizce yedi kelimenin baş harfinden oluşan bir akrostişdir yani hatırlanması istenen kelimelerin ilk harflerinin birleşmesinden oluşan yeni bir kelimedir.
S: Substitude: Yer değiştirme

-C: Combine:Birleştirme
A: Adapt:Uyarlama
M: Modify, Minify, Magnify: Değiştirme, küçültme, büyültme
P: Put to other uses: Diğer kullanışlarının yerine koyma
E: Eliminate:Yok etme, çıkarma

R: Reverse, Rearrange:Tersine çevirme ya da yeniden düzenleme
SCAMPER tek bir nesneye yöneltilen düşünme yöntemi serisidir. Bunun için tek bir nesne seçilir ve beyin fırtınası yoluyla bu nesne değiştirilip geliştirilir. Bunun dışında öykü, masal ya da şiirlerde kullanılabilir. Bunu yapmak için çocuğa sorular sorulur.
Sorular çocuğun daha önce alışık olmadığı bir şekilde onun düşünmesini sağlar. Bu sorular bir anlamda farklı düşünme becerilerini kazandırmaya yönelik itici bir güçtür. Çocukların düşüncelerini geliştirip onların keşif yapmasını cesaretlendirir. Bu sorular çocukların yaratıcılıklarını ve kendi görüşlerini geliştirmeleri için gereksinimlerine uygun pratik yapma olanağı yaratır. Ayrıca esnek düşünmeyi ve kalıpları yıkmayı öğretir. SCAMPER´´ı bir nesne üzerinde uygulanarak ayrıntılı bir şekilde açıklanmasını aşağıda okuyabilirsiniz.

Yer Değiştirme

Bu aşamada nesneyi başka bir şeyin yerine koyma çalışması yapılır. Örneğin, bir elbise askısının yerine başka ne kullanılabilir? Ağaç dalı, ip, anten, tahta parçası vBulletin.
Bunun dışında bu aşamada çocuğun daha çok düşünüp fikir üretebilmesi için farklı sorular da sorulabilir.
- Onun bir bölümünü başka bir şeyle değiştirebilir misin?
- Farklı bir güç kaynağı kullanabilir misin?
- ........... yerine başka ne kullanabiliriz?
- ........... başka hangi yollardan yapılabilir?
- Çocuklar sizin yerinize yapsa ne yaparlardı?
- Bir uzaylı yapsa nasıl yapardı?
- Başka hangi materyallerden yapılmış olabilir?
- Çok eski yıllarda onun yerine ne kullanılmıştı?
* Birleştirme
Bu aşamada farklı düşünceler ve öğeler bir araya getirilir ve birleştirilir. Örneğin; bir elbise askısı ile neyi birleştirirsek daha gelişmiş bir elbise askısı elde ederiz? Elbise askısını kirlilik ölçer bir elektronik aletle birleştirdiğimizi düşünelim. Böyle bir askı bize asılan elbiselerin temiz ya da kirli olup olmadığını bize gösterebilir. Bilgisayar ile birleştirilip dolaptaki giysilerin dokümanını bize verebilir.
Bu aşamada sorulabilecek sorular şunlardır:
- Hangi bölümler birlikte çalışabilir?
- ...............´´nın başlangıç ve sonunu değiştirebilir misiniz?
- ............... konusunda başka kimlerden yardım alabiliriz?
- ............... materyalleri birleştirebilir misiniz?

Uyarlama

Bu aşamada kişinin, nesnenin bir amaca ya da duruma uyum sağlaması için üzerinde düzeltme yapılır. Var olan nesneler ya da olaylar üzerinde ilişkisiz olan konular ile fikir ve ürünler birleştirilerek yeni düşünceler ortaya çıkartılır.
Örneğin; bir elbise askısını daha başka özel bir duruma nasıl sokabiliriz? Bunun için nasıl bir düzenleme yapmak gerekir? Elbise askısında güzel bir koku veren bir bölüm olabilir ve elbiselerdeki kötü kokuları yok eder. Elbise askısı suyu emen bir materyalden yapılmış olabilir. Bu durum da asılan elbiselerin daha çabuk kurumasını sağlar.
Bu aşamada sorulabilecek sorular şunlardır:
- ................´´yı tek bir ürün yerine iki ürün haline nasıl getirebilirsiniz?
- Çöpe neler attınız? Onlardan nasıl yararlanabilirsiniz?
- .................´´nın etkiliğini iki katına çıkarmak için nelere gereksiniminiz vardır?
- Bu konuda kimlerden öneri alabiliriz?
- Çok eski yıllarda .............. ile ilgili neler yapılıyordu?
- ..............´´yı gelecekte (siz büyüdüğünüzde) nasıl değiştirebilirsiniz?

Değiştirme, Küçültme, Büyültme

Bu aşamada nesnenin orijinal örneğini alıp formunu değiştirmek için genişletme, şeklini ya da niteliğini büyültme, küçültme, hafifleştirme, yavaşlatma gibi düzenlemeler yapılır.
Örneğin; elbise askısının görüntüsünde, şeklinde ya da renginde nasıl bir değişiklik yapılabilir? Elbise askısı daha ağır, hafif, hızlı güçlü, kısa ya da küçük nasıl yapılabilir? Elbise askıları daha geniş ve güçlü yapılırsa ağır battaniyeleri ya da yatak örtülerini taşıyabilir. Farklı renklerde elbise askısı üretilirse giysiler mevsime göre ya da türlerine göre düzenlenebilir. Esnek bir materyalden yapılırsa elbisenin şeklini alabilir.
Bu aşamada sorulabilecek sorular şunlardır:
- ...............´´nın kullanımını nasıl eğlenceli bir hale getirebiliriz?
- ...............´´nın eğer içi görülebilseydi ne olurdu?
- .............. daha ağır olsa nasıl olurdu?
- .............. daha hafif olsa nasıl olurdu?
- ............... hiçbir yere hareket etmeseydi ne olurdu?
- ...............´´nın rengini değiştirirseniz nasıl olurdu?
- Çok küçük olsa ...............´´ya farklı olarak ne yapardınız?
- ................ eğer konuşabilseydi ne söylerdi?
- Uzayda olsaydınız nasıl yapardınız?

Diğer Kullanımların Yerine Koyma-Amacını Değiştirme

Bu aşamada çocuktan elindeki nesneyi her zaman kullandığı amacından farklı amaçlar için kullanması istenir. Örneğin; elbise askısını başka ne amaçla kullanabiliriz? Elbise askısı tekrar şekillendirilip çelenk için bir çerçeve olabilir. Anten yapılıp radyoya bağlanabilir. Şekli değiştirilerek bir sekreterin yazacağı metni daha iyi okuyabilmesi için kâğıtlarını tutma görevi yapabilir.
Bu aşamada sorulabilecek sorular şunlardır:
- Elinizdeki ..............´´nın yarı bölümünü başka bir şey için kullanabilir misiniz?
- ................´´yı başka kimler kullanır?
- ................´´nın reklamını nasıl yapabiliriz?
- .............. ile evde ya da okulda başka neler yapabiliriz? Onu başka hangi amaçlar için nasıl kullanabiliriz?
- .................´´yı yenebilir hale getirmek için ne yapabiliriz?
- ................´´başka bir yerde kullanabilmek için nasıl değişiklikler yapabiliriz?

Yok Etme, Çıkarma

Bu aşamada çocuktan nesnenin bir özelliğinin tümünü ya da bir bölümünü atması ya da kaldırması istenir. Örneğin; elbise askısından neleri çıkarabiliriz? Elbisenin asıldığı bölüm, naylon giysilerin kaymaması için kauçuk bir bölümle değiştirilebilir.
Bu aşamada sorulabilecek sorular şunlardır:
- ...............´´da hangi parçaları kesip atabilirsiniz?
- ...............´´nın esas kısmı dışında her şeyi çıkarsanız ne olurdu?
- Yarın okuldan ayrılmak zorunda kalsanız ne yapardınız?
- ..............´´dan rasgele bir bölümünü çıkarırsanız ne olurdu?
- ..............´´ya olan ihtiyacımız azalsaydı ne olurdu?
...............´´dan kesip atamayacağınız en önemli parça hangisidir? Neden?

Tersine Çevirme ya da Yeniden Düzenleme

Olay ya da olguların var olan durumu yeniden düzenlenerek sonuçları tartışılır. Çocuktan nesnenin sahip olduğu şekilden farklı bir plan ya da şema düşünmesi istenir. Örneğin; elbise askıları başka nasıl tasarlanabilir? Altına diğer askıların asılabileceği bir kanca eklenerek giysi merdiveni oluşturulabilir. Askının alt tarafı şapka ve havluların asılabileceği şekilde düzenlenebilir. Dar dolaplarda kullanmak için askı yarıdan kıvrılabilecek şekilde tasarlanabilir.
Bu aşamada sorulabilecek sorular şunlardır:
- ..............nın hangi parçalarını değiş tokuş yapabilirsiniz?
- İlk parçayı sona koysanız ne olur?
- Son parçayı başa koysanız ne olur?
- Üst üste ya da alt alta yapmaya çalışsanız ne olurdu?
- ................ olsaydı onu nasıl yapardı?
- ................. da insanlar ya da hayvanlar rollerinin tersini yapsaydı neler olurdu?

Uygulama Örnekleri

Değişik dönemlerde beş-altı yaş grubu çocuklarıyla gerçekleştirilmiş bazı SCAMPER´´ın çocuklar tarafından yapılmış .sorularıyla birlikte uygulama örnekleri aşağıda verilmiştir. Bu örnekler SCAMPER´´ın daha iyi anlaşılmasına neden olacaktır.

Çalışmalar bireysel çalışma ve tereyağ-ekmek yöntemi ile işbirlikli öğrenme yönteminin tekniklerinden biri olan birlikte öğrenme tekniği kullanılarak uygulanmıştır. Sorular yazar tarafından verilmiştir. Çalışmaların bir bölümünde çocuklar düşündüklerini aynı zamanda resimlemişlerdir.

-Ayakkabı Olmasaydı Sokakta Gezmek İçin yağımıza başka ne giyerdik?

Bez bağlardım ayağıma, ayağıma torba giyerdim, kartondan ayakkabı giyerdim, çorap giyerdim, ayağımıza kutu geçirirdik, yay takardım böylelikle zıplaya zıplaya giderdim, paten giyerdim, içi oyulmuş taş giyerdim, kâğıdı ayağıma yapıştırırdım, ayağımıza paspas bağlardım, patik giyerdim.
Ayakkabımızı giymek dışında başka nerede ne amaçla kullanabiliriz?
Çöp kutusu olabilir, kedi yuvası olabilir, saksı olarak içine toprak koyalım, su koyalım bahçede içinden kediler ve kuşlar su içsin.
Ayakkabımızın eskimemesi için ona öyle bir şey ekleyelim ki ayakkabımız hiç eskimesin.
Parlatıcı takalım, silgeç takalım kirlendiğinde hemen temizlesin, boya kutusu koyalım sürtündüğünde hemen boyasın, ayakkabının boyası eskidiğinde boyayacak boya kutusu koyalım, yedek topuk koyalım, altına çivi ekleyelim, lastik taban ekleyelim, ayakkabının altına bantla kaplayalım.

-Komik görünümlü eğlenceli bir ayakkabı yapsaydınız nasıl bir ayakkabı yapardınız?

Kulakları ve ponponları olan sevimli bir tavşan yapardım, yıldız, kalp ve daire şeklinde desenler eklerdim, bacaklarını da yeşile boyardım. Topuklu ve kırmızı renkte olsun isterdim.
Fare ve tavşan şeklinde ayakkabı yapardım, gözlerini ve bıyıklarını çizerdim, uzun bacakları olsun isterdim. Altına halı yapardım, ağzını ve kulaklarını komik şeklinde çizerdim. Köpek şeklinde yaparım kulakları ve burnu olan bir köpek. Gözleri ağzı ve ayakları olan sevimli bir köpek.

-Dişlerimizi fırçalamak için diş fırçası yerine başka ne kullanabiliriz?

El, yaprak, yaprağın sapı, küçük bir dal parçası, yumuşak bir tarak, ip, suluboya fırçası, dilimizi, saç fırçası.

-Daha gelişmiş bir diş fırçası için diş fırçamıza neler ekleyebiliriz?

Çelikten diş fırçası yaptırırdım elime motor takıp hemen fırçalardı, motor takardım dişlerimi daha hızlı fırçalaması için, üzerine bir düğme eklerdim ona top atınca harekete geçip dişlerimi fırçalardı, üzerine düğme takardım ip bağlardım oraya ipi çekince dişimi fırçalardım, pervane ve düğme takardım pervaneyle uçardı düğmeye basınca fırçalardı, düğme ekler bastığımda yeni kılları olurdu.

-Buzdolabı ile neyi birleştirirsek daha gelişmiş olur?

Boya kutusu koymalıyız boyalar erimesin diye, hediye kutusu ile birleştirmeli, içinde güzel bir meyve çıksın, yapışkanla birleştirmeliyiz, tabakları tutsun diye, bidonla birleştirmeliyiz, süt konur, radyo ile birleştirmeliyiz, buzdolabının kapağını açtığında radyo susuyor kapattığımızda çalışıyor.

-Kapağını açmadan buzdolabının içini görebilseydik ne olurdu?

İnsanlar sevinirdi, buzdolabının kapağını açmadan istedikleri yiyecekleri alabilirlerdi, insanlar şaşırırdı, Ruhsar gibi hayalet olurdu, canım meyve çekerdi, ellerim hiç durmadan kıpırdardı,
hırsız görüp çalardı.

-Siz bir buzdolabı olsaydınız nasıl bir buzdolabı olmak isterdiniz?

Topa benzeyen yüzü olan sahibine el sallayan bir buzdolabı olmak isterdim. Çizgili, yüzü olan kolye takmış ayakkabıları ve saçı olan bir buzdolabı olmak isterdim. Saçları, kulakları ağzı olan kıyafetli insan gibi buzdolabı olurdum. Balonlu buzdolabı olurdum. Balon beni taşırdı.

-Karıncalar bir ev yapsaydı nasıl bir ev yapardı?

İki tane üçgen şeklinde ev yaparlardı, evlerin boyu orta olurdu, kapıları olan bir ev yaparlardı ve taştan olurdu, yanardağa benzeyen bir ev yaparlardı, gül ve çiçeklerden yaparlardı, ot, çimen ve tahtadan yaparlardı, yemeklerden ve süslerden yaparlardı penceresi olurdu.

-Evin bölümlerinden birini çıkarmanız gerekse hangisini çıkartırsınız? Neden?

Salon çünkü kullanılmadığı için, oturma odası çünkü rahat edemiyorum, kendi odamı çünkü odamda çok oyuncak var, salonu çünkü çok süslü, kendi odamı çünkü oyuncaklarım yok, banyoyu çünkü pis kokuyor.

-Evi anlatan başka hangi kelimeler kullanabiliriz?

Okul, çadır, gülev, otel, kulübe, yaprak, oda, yazlık,

-Uzaylı biri şemsiye yapsa nasıl bir şemsiye yapardı?

Oyun oynayan bir şemsiye, zıplayan bir şemsiye, süslü komik bir şemsiye, güldürecek bir şemsiye, yağmurdan korurken gülen bir şemsiye, uçan ve süslü bir şemsiye yaparlardı.

-Şemsiye yerine başka ne kullanılabilir?

Naylon takarız, boru kullanır içinden giderdim, astronot kıyafeti giyeriz, yırtılmayan ortası kapalı tekerlek, oyuncak saç ve şapka kullanabiliriz, ıslanmadan ağaçların altına girebiliriz.

-Musluğa taktığımız kısa bir hortumla başka neler yapabiliriz?

Boru yerine kullanabiliriz, yılan yapılabilir, mağara yapabiliriz, oyuncak yapabilirim.

-Okuduğumuz kitap konuşsaydı öğretmeninize ne söylerdi?

Öğretmenim bak ben konuşuyorum, siz kimsiniz derdi, beni canlandıran şey nedir diye sorardı,
balondan ördeği kurtar derdi, civcivi boya derdi, piyano çal derdi, arabaya binip, bir yere gidip yemek yiyelim derdi, evcilik oynayalım mı derdi.

-Okuduğumuz kitabın rasgele bir bölümünü çıkarırsak ne olur?

Sonunu anlamayız, okuyamayız öykü biter, diğer heyecanlı yerlerini okuyamam, çıkan yerdeki konuyu anlamam, sayfası biter okuyamayız, kitabın sayfası yırtılır, eksilir, kitabı yarım bırakırız anlayamayız.

-Uzaylı bir çocuk kitap yazsa o kitabın içinde neler olurdu?

Uzay gemilerini anlatırdı, ay dedeyi anlatırdı, uzay´´ı anlatırdı, denizleri, karaları, ormanı dünyayı anlatırdı, ev hayal ederdi onu anlatırdı, yıldızlar olurdu, kuşlar olurdu, uzaylı çocuğa uçmayı anlatırdı,
uzaylı adamlar olurdu.

-Makas çok ağır olsaydı ne olurdu?

Makas yerine bıçak kullanırdım, makas demezlerdi, taş derlerdi, biz taşıyamazdık, ellerime olmazdı, taşıyamazdık, saçımızı da devler kesmek zorunda kalırdı, sınıfımızda öyle dururdu, istediğimizi kesemezdik, ablalar kaldırırdı.

-Ütü ile ütü masası arasında nasıl bir ilişki vardır?

Ütü onunla arkadaştır, birbirlerine yardım ederler, iyi anlaşırlar, kalbinde ilişkileri vardır, elbiseleri ütülemek için bir ilişkileri vardır, giysileri ütü ile ütülerken yerler yanmasın diye ütü masası kullanılır, iyi bir ilişki var birisi olmazsa kötü ilişki olur.

-İki süzgeci üst üste koyarsak ne olur?

O zaman yıkanmış olurdu, su akardı, birinde çay birinde su olurdu, biri büyük biri küçük olurdu,
su çıkmazdı, süs gibi olurdu.

-Saç fırçasını saçımızı taramak dışında başka hangi amaçla kullanabiliriz?

Çimleri tararız, atları temizleme de kullanırız, atımızın sırtını tararız, bir şeyi patlatmakta kullanabiliriz, köpeğimizin tüylerini tararız, kaşlarımızı tararız, sürterek tozları alabiliriz, saçıma bir şey yapıştığında uçlarını kullanırız.

-Bütün arabalar kırmızı renk olsa ne olurdu?

Sevgilileriyle giden insanların arabalarını bilemezdik, kırmızı ışıkla aynı olurdu, markaları karışırdı, çok cıvık olurdu arabalar, çünkü kötü bir renk, insanlar arabalarını karıştırırlardı, kırmızı dünya olurdu, trafikten çıkamazlardı, tamirciler çok sevinirdi, arabalar birbirine karışırdı.

SCAMPER Uygulamalarına İlişkin Öneriler;

* SCAMPER çalışmaları benzer sorular kullanarak öykü, masal ya da şiirler üzerinde de çok rahatlıkla kullanılabilir.
* SCAMPER yöntemi işbirlikli öğrenme gibi diğer etkin öğrenme yöntemleri ile ya da istenirse bireysel çalışma ile birlikte sınıfta çok rahat uygulanabilir.
* SCAMPER çalışmalarında ürün geliştirme çalışması bittikten sonra istenirse öğrencilerin hayal ettikleri ürünleri ya da ürün üzerindeki değişiklikleri resimlendirmeleri istenebilir.
* Bu yöntemi uygularken özellikle SCAMPER´´ın amacının yeni ürünler keşfetmek değil öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmek olduğu unutulmamalıdır. Uygulama aşamasında öğrencinin çalışma sürecine katılımı daha çok önemsenmeli, üründen çok çalışma sürecine vurgu yapılmalıdır.
* SCAMPER uygulamaları sırasında çocukların buldukları çözümler ya da öneriler öğretmen tarafından not edilmeli ve uygun yerlerde sergilenmelidir.
* Farklı zamanlarda değişik nesneler ya da öyküler üzerinde çocuklara SCAMPER uygulanmalı ve çocukların yaratıcılıklarındaki gelişmeler gözlemlenip notlar alınmalıdır.
* Uygulamalar sırasında çalışılacak nesnenin kullanımı ve tanıtımı ile ilgili ön çalışmalar yapıp çocuğun nesneyi iyice tanımasına olanak sağlanmalıdır.
* Çocukların SCAMPER sorularının hangilerinde zorlandığı belirlenip diğer çalışmalarda gerekirse bu sorular kullanılmamalıdır ya da basitleştirip değiştirilmelidir.
* Uygulamalar sırasında sorular çocukların anlayabileceği şekilde basitleştirilmiş olarak sorulmalıdır. * Uygulamalar sırasında çocukların bulduğu işe yaramayan, basit ve ilgisiz gibi görünen önerileri bile değerlendirip çocuklara olumlu dönütler verilmelidir.
* Uygulamalar sırasında beyin fırtınası ilkeleri yerine getirilmelidir. (Çocukların söyledikleri her fikri değerlendirme, uygulamalar sırasında istekli, heyecanlı ve şevkli olma, çocukların farklı düşünmeleri için cesaretlendirici olma gibi)
* Daha sonraki aşamalarda çocuklardan da verilen nesne ya da öykülerle ilgili kendilerinden de yeni sorular bulmaları istenmelidir.
Başlangıçta öğrenciye bilinçli olarak yaptırdığımız bu çalışmalar daha sonra çocuğun bir parçası olacaktır. Çocuk bir süre sonra sürekli olarak çok boyutlu düşünmeye ve konu ne olursa olsun yaratıcı çözümler üretmeye başlayacaktır. Çünkü farklı düşünme, varolan düşünce modellerini kırarak yenilerinin oluşmasını sağlar. Alışılmadık farklı sorular her zaman çocuklar için ilgi çekicidir. Çocuğa yaratıcılıkla ilgili ne kadar çok çalışma yaptırılırsa çocuğun yaratıcılığı ve farklı düşünme becerisi de o oranda gelişecektir. Unutmamak gerekir ki, izin verilirse ve uygun ortam yaratılırsa her çocuğun yaratıcılığı ve farklı düşünme becerisi gelişir.

26 Mart 2014 Çarşamba

ponponlarla tırtıl:)

evde her bulduğum eşyayı değerlendirmeye öle alıştım ki,yumurta kolisinin kapağını bile kullandım sonunda
yumurta kolisine tırtıl çizdim,yapıştırıcı sürdükten sonra cerene ne yapmasını anlattım.
Ceren renkli ponponları tektek yapıştırdı.
gözleri ve ağzı ben yaptım,işte tırtılımız:)

şekilleri boyayarak öğreniyoruz

beyaz kağıt üzerine siyah elektrik bantı ile yaptığım şekilleri boyaması için cerenin önüne verdim.
Ceren hemen fırçayı kaptığı gibi başladı badana yapmaya:))
en sevdiği etkinliklerden biride boyamadır
boyadı boyadı boyadı


en son bantları çıkarıp cerenle şekilleri tanıtmaya çalıştım.Daha kavrayamıyor tabiki,ama boyama ile şekilleri bütünleştirip güzel bir çalışma yaptık,oda mutlu oldu ya o bana yeter.

gece ve gündüzü öğreniyoruz

gece gündüz oluşumunu çocuklara bu etkinliğini yaparak anlatmaya karar verdim.Normalde evde dünya küremiz vardı,ben biraz yaratıcılık ve el kaslarımızda gelişsin diye yırt yapıştır tekniğini kullanarak yaptırmak istedim:))Ne kötü anneyim dimi kolayı varken zordan iş yaptırmaya çalışıyorum:))balonumuzu şişirip grofon kağıtlarımızı koparıp yapıştırdık,can biraz sıkıldı ama geri kalan kısmına ablamız yetişti.
balondan yaptığımız dünyamız ancak bı kadar oldu,güzelde oldu ama.
Sıra geldi gece gündüzü anlatmaya,ben anlatmadım cemre Can'a güzelce anlattı.
ışığı tuttukları kısmın gündüz olduğunu,karanlıkta kalan kısımlarında gece olduğunu ablamız cana anlatarak ve uygulama yaparak gösterdi.

can bu durur mu dünyanın her tarafını gezinip abla bak şimdi burda gündüz oldu dimi deyip durdu:)
Finalde de ben herşeyi anlatıp muhabbet ettim kuzularla:))

25 Mart 2014 Salı

ÇOCUK İÇİN OYUN OYUN DEĞİLDİR..







Oyun, oyun değildir.Yetişkinler, çocukları oyun oynarlarken gördüğünde, çocukların oyun oynadıklarını sansalar da, çocuklar için oyun, oyun değildir. Oyun, çocuğun dünyasında büyülü bir masal ülkesidir…. ki orada sizin tanımadığınız çocuğunuzun birçok arkadaşı, sizin göremediğiniz eşyaları, sesini duyamadığınız birçok şarkıları vardır…Ve oyun, çocuk için bazen sığınılacak bir liman, bazen öğrendiklerini uygulayacağı bir deneme yanılma tahtası ve bazen de kendisini en rahat hissettiği gizemli dünyasıdır…“Hadi git biraz oyna”Birçok anne baba, günlük işlerini daha rahat halledebilmek için çocuklarını oyuna teşvik etseler de, oyunun anlamı çocuk için “Hadi git biraz oyun oyna” emrinin karşılığı asla değildir. Oyun, konsantre olmayı gerektirir.

 Oyun, çocuk ile oyunun ruhunun bütünleşmesini gerektirir. Oyunda çocuk kendine ait bir dünya oluşturur/hayal eder… elindeki arabası… o arabasının küçücük tekerleri… sizin göremediğiniz ama onun görüp konuştuğu arabanın içinde oturan yolcuları… arabasının yolları ve yolların kenarında yanan trafik lambaları… kırmızı ışıkta bekleyen yayaları, çocuğun dünyasında oyun sırasında harekete geçen sihirli kahramanlardır.Oyalamak mı, oynamak mı?Birçok anne baba, çocukları ile “oyun oynar gibi” yaparak çocukları ile oyun oynamaktalar.

 Halbuki bir çocuğun hiç tahammül edemeyeceği şey, kendisi ile oyun oynar gibi oyun oynayan kişilerin varlığıdır. Çocuk, kendi hayal gücü ölçüsünde oyun oynadığı bölgeyi tamamen kontrol altına alır. Çocuğun o anda elinde tutuğu sadece küçük bir bebek olsa da, (kim bilir) o bebeğin görünmeyen annesi markete gitmiş onun için süt alıyordur ve yine (kim bilir) o küçük bebeğin başı ağrıyordur da doktora gitmesi gerektiği için babası beklenmektedir…

Çocuğun oynadığı oyun esnasında işte tüm bu gerçekler bilinmeden, çocuğun hayal dünyası kavranmadan, çocukla oyun oynamaya kalkmak, çocuk açısından sıkıntıdan başka bir şey oluşturmaz. Her ne kadar anne baba kendilerini kandırmak için, “Bak seninle bir saattir oyun oynuyorum” deseler de, çocuk için böylesi geçen bir saat oyun değil, “oyalamak”tır.Çocukla oyun oynamak beceri isterTüm bu gerçeklerden yola çıkarak baktığımızda diyebiliriz ki, oyun, “Çocuğun fantezi dünyasına girip, onun dünyasındaki gizli kahramanlar ile tanışmak ve onun hayal dünyasındaki kuralları öğrenerek, o kurallara tabi olmaktır.” Yoksa, çocuğun yanında bulunup, onun arabalarından birini alıp, masanın üzerinde “düüt düüt” diyerek araba sürmek çocukla oyun oynamak anlamına gelmez.

Çocukla oyun oynamanın ilk ve temel şartı, çocuğun sizi oyun oynayabilecek “kabiliyette” bulması ve sizi kendi hayal dünyasına “kabul etmesi” ile başlar. Çocuk, kurallarını kendisinin koyduğu, kahramanlarını kendisinin oluşturduğu bu özel dünyaya herkesi hemencecik kabul etmez, bu kendi anne babası da olsa…Çocuk oynadığı oyunun hükmedicisidirHer ne kadar siz çocuğun dünyasına girmiş olmaya hak kazansanız ve o liyakatle çocuğun yanında bulunuyor olsanız da, çocukla oynamanın püf noktasını ihlal ederseniz, çocuk, sizi anında o masal dünyasındaki özel bölgeden dışarı atar. Oyunun bu püf noktası, “Her çocuk kendi oyununun hükmedicisidir” kuralıdır. Siz her ne kadar anne de olsanız, baba da olsanız, anneliğiniz ve babalığınız kendi evinizin içinde geçerlidir.

Çocuğun fantezi dünyasında annelik ve babalık hükümsüzdür… orada hüküm ve kurallar çocuğa aittir. Çocukla oynamayı kabul etti iseniz, kuralları siz koymamalı, çocuğun kurallarına uymalısınız. Küçük oyuncak arabalarınızı masanın üzerinde yavaş yavaş sürerken, birden çocuğun durduğunu gördüğünüzde, kırmızı ışığın yandığını unutmamalısınız… sakın ola ki kırmızı ışık nerede diye sormayın, çocuk böylesi bir soru karşısında hayal kırıklığına uğrar…

Oyun amaçsızdırÇocuk oyuna başladığında, bir amacı yoktur… daha önce yazılmış bir senaryosu da yoktur… her şey o anda gelişir… bu durum çocuğun bir yandan hayal dünyasını olağanüstü hızla geliştirirken, diğer yandan çocuğun sorunları çözme kapasitesini de artırır. Oyun sırasında hiç beklenmedik bir sorunla karşılaşan çocuk, anlık bir karar verme ile (kendince) o sorunu çözebilme kabiliyetini de elde eder. Örneğin, küçücük araba ile hız yapan bir çocuğu durduran (hayali) trafik polisi, “Neden hız yapıyorsun” diye sorduğunda çocuğun vereceği her bir alternatif cevap, çocuğun analitik düşünme gücünün artmasına da neden olacaktır.

Oyuncak, modaya değil, çocuğa uygun olmalıdırTeknolojinin baş döndürücü gelişimi, anne babayı oyuncak seçiminde de başını döndürmektedir. Anne babalar, çoğu defa, çocuklarına oyuncak seçerken çocuğun ihtiyaçlarına göre değil, teknolojinin (bilinçaltı reklamların) büyüsü ile oyuncak tercihi yapmaktadırlar. Yada, anne babalar, kendi çocukluk yıllarında içlerinde kalan özlemlerini kendi çocuklarına aldıkları oyuncak ve hediyelerle gidermeye çalışmaktadırlar. Her iki durumda da, çocuğa uygun oyuncak değil, oyuncağa uygun çocuk yetiştirme gayreti dikkat çekmektedir.

Çocuğun zihinsel gelişimi, motorik (fizyolojik) ve duygusal gelişimini destekleyecek oyuncaklar ne yazık ki oyuncak magmalarında hiç dikkat çekmeyen yerlerde boynu bükük beklemektedir. Öyle ise, bu yazımızla birlikte hangi yaştaki çocuğun hangi oyuncak türüne ihtiyaç duyduğu ile ilgili bilileri de vererek bir sonraki yazımıza kadar müsaadenizi isteyelim…Altı aylıktan küçük bir çocukBu kategorideki bebeklere tercih edilecek oyuncaklar, çocuğun zihinsel ve motorik gelişimini hızlandıracak özellikler taşımalıdır. 6 aydan küçük çocuklar, renk, ışık ve ses veren oyuncaklarla, beş duyu organına daha çok sinyal akışı sağlanabilir.

 Bu dönemde kendiliğinden hareket eden, ses ve ışık veren oyuncaklar tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra, çocuğun elini uzattığında tutabileceği (ancak ağzına tek parça olarak alamayacağı) ve kimyasal boyası bulunmayan, farklı sertlikteki oyuncaklar tercih edilerek, çocuğun dokunma ve hissetme kabiliyetini artırmayı hedef edinmelidir.İki yaşına kadarBütünü parçalara ayırmak, kutuyu doldurup boşaltmak, basit kule, köprü bina yapılabilecek yap boz oyunları çocukların zihinsel ve motorik gelişimine katkı sağlayacaktır. Yine bu yaşta, kendiliğinden hareket eden, ses ve ışık veren oyuncaklar tercih edilebilir.

Üç yaşından sonraÜç tekerlekli bisiklet çocuğun bacak kasalarının gelişimine, dikkatini bir noktada toparlamasına ve bütün vücudunu uyum içinde kullanmasına katkı sağlayacağından dolayı özellikle tercih edilmelidir. Bununla birlikte, çocuk tahta blokları kullanarak birbirinden ayrı parçalardan bir bütün oluşturmaktan büyük keyif alır. Böylesi oyunlar, çocuğun zihinsel gelişimine katkı sağladığı gibi fantezi dünyasının derinleşmesine de pozitif tesir oluşturur.

Ayrıca, kum, oyun hamuru gibi üzerinde şekil verebileceği, el becerisini kullanabileceği oyunlar da bu yaş grubu için ideal oyun gereçleri olabilir.3 – 5 yaş arasıBu yaş grubu çocuklar için, fantezi ve keşfetmeye (evcilik oyunu, okulculuk oyunları ile bebekler, mutfak ve doktorculuk oyunları), dil gelişimine destek veren oyunlar/oyuncaklar, (renkli tuşları olan piyano, müzik ve öykü kasetleri ile kuklalar gibi) ve aritmetiğe hazırlamaya yol açan oyunlar/oyuncaklar, (resim ve sayı eşleme oyunları; domino, kızma birader, takva yarışı ve sayı kartları) tercih edilebilir.

Özellikle sekiz yaşına kadar olan çocuklar oyuncak seçiminde yeterince bilinçli davranamaz ve nasıl bir oyuncağa ihtiyaç duyduğunu kavrayamazlar. Kimi zaman renklerin cazibesi, kimi zaman ses ve ışığın cazibesi çocuğu yanlış tercihe sürükleyebilir.

Sekiz yaşına kadar olan çocukların oyuncak seçiminde çocuğa sınırsız tercih imkanı sunmak yerine, anne babanın çocuğun gelişim sürecini göz önünde bulundurarak, bilinçli sınırlandırılmış oyuncak alternatiflerini çocuğa sunulmalıdır.6-8 yaşları arasındaSosyal gelişim sürecinde bulunan bu yaş grubu çocuklar için, grup halinde oynayabilecekleri oyunlar tercih edilmeli, çocuğun işbirliği kapasitesinin artışı gözlemlemelidir, (sessiz sinema, isim-eşya-bitki-hayvan, bulmaca, top oyunları –örneğin yakan top- seksek, dama, minyatür arabalar), zihinsel beceriler ve algılama becerilerini artıran oyunlar ve oyuncaklar, (minyatür maketler, yap-boz oyunları) ve üretici zekayı teşvik eden hikaye kahramanlarının figürleri ile kuklalar (Hacivat karagöz, kel oğlan) v.s. tercih edilebilir.

9-11 yaşları arasındaSorun çözme yeteneklerini artırıcı oyunlar/oyuncaklar, (hafıza kartları, karmaşık masa üstü oyunları ve video oyunları), ince ayrıntılı hareket becerileri kazandıran oyunlar/oyuncaklar (küçük parçalı, karmaşık yap-boz oyunları, üç boyutlu model uçaklar, uzaktan kumandalı araçlar, kumaş boyama, ağaç işleme ve akvaryum bakımı) ve stratejik yeteneklere yönelik oyun ve oyuncaklar (sözcük türetme, monopol, tenis, ping-pong ve golf) bu yaş grubu için idealdir.12 yaşın üzerindeSoyut düşünme ve akıl yürütmeye yönelik oyun ve oyuncaklar (basit mikroskop ya da teleskop, kimya ya da elektronik setleri gibi) ile bağımsız yaşam becerileri kazanmaya yönelik (yürüyüş, bisiklete binme), ailecek ve grup halindeki geziler, piknikte oynanan toplu oyunlar bu yaş grubu çocukların dahil olmaktan keyif aldığı oyunlardır.
 
kaynak: Sevgili arkadaşım Gülseren Burçak Türk'ün Facebook sayfası Miniklere oyun ve Aktiviteler,çok güzel bilgilere bu sayfadan ulaşabilirsiniz.

24 Mart 2014 Pazartesi

atkı oyunu

bu etkiliğimizde biraz el kaslarımızı çalıştıralım dedik,küçük bir ayakkabı kutusuna yuvarlak delikler açtım,her delikten birer eşarp çıkardım,cerenin bu eşarpları çekip çıkarması ile el kasları iyi çalışıcaktı.



büyük mücadelerle küçücük deliklerden çekmeye çalıştı kuzum.Büyük bir efor sarfetti.Çekti çekti çekti:))
hepsini çektikten sonra ooooooo dedi:)yorulmuştu kuzu ya,birazda inatçıdır.

ilkbahar duyusal şişemiz

bahar gelince bizim etkinliklerimizde bu aralar çiçekler üzerine olmaya başladı.Buda cerene hazırladığım duyusal   bahar şişesi hazırladım.

Ceren bu duyusal şişeye bayıldı:)şişenin içine yapma çiçekler ve uğurböceği koydum.
hepsini incelemeye aldı
şişenin üstünden onlara dokunmak onu mutlu ediyordu.
hep şişeyi hem kendini yuvarlayıp durdu:)

kararmayan elma deneyi

 
 
fen ve deney etkinliklerinde bir elmayı ortadan ikiye keserek bir tarafına liman suyu sürerek beklemeye bırakmış miniklerimiz daha sonra elmaları inceleyerek limon sürülen elmanın kararmadığını gözlemlemişler.
 
 
 


satranç dersi

 
 
 
 
satranç derslerimiz çok güzel gidiyor.Her hafta ilk önce taşları öğrenmek için boyama yapılıyor .
 can ve arkadaşları satranç dersinde taşlarin nasıl dizildiğini öğrenerek fil ve şah taşlarını boyamasını yapmışlar.
 
 
 



renk eşleştirmesi

 
 
 
 
 
 
 
 
Can ve arkadaşları hazırlanmiş olan renkleri eşleştirme kartları ile eşleştirme çalışmaları yapmış.  Minikler bu çalışmada renkleri eşleştirerek öğrenmiş oldukları renkleri pekiştirmişler.
 
 




bahar taçları:)

 
 
Bahar gelince insanın içi kıpır kıpır olur değil mi?
En çokta çocuklar tadını çıkarıyor.
Can ve arkadaşları çiçekli şapkalar takarak bahçeye çıkmışlar ve ilkbahar'ın gelişini kutlamışlar.Baloncuklar yapıp tutmaya çalışmışlar. Minikler ilkbahar'ın gelişi ile çevredeki değişiklikler hakkında sohbet etmişler.
 
 



patlamış mısırla ilk bahar ağacı:)

 
 
 
 
 
 
 
can ve arkadaşları patlamış mısırları kullanarak ilkbahar ağacı yapmışlar.Minikler aynı zamanda sonbaharda ağacın yapraklarının döküldüğünü ve kişin karla kaplandığını tekrar ederek ilkbaharda çiçekler açdığını ve yazın açan çiçeklerin meyve olacağını öğrenmiş.
 
 
 
 
 
 
 
 



yumurtaların üzerindeki kesik çizgiler

 
 
 
 
 
 
can çizgi çalışmaları dersinde yumurtaların üzerindeki kesik çizgileri tamamlama çalışması yapmış.  Bu çalışma ile el göz koordinasyonu sağlarken kalem tutma çalişmalarını pekiştirmişler.